Boşanma Davalarında Dijital Delillerin Kullanımı
Günümüzde teknolojinin hayatımızın her alanına nüfuz etmesiyle birlikte, boşanma davalarında da dijital delillerin önemi giderek artmaktadır. Eşler arasındaki iletişimden, sosyal medya paylaşımlarına, banka hesap hareketlerinden, elektronik cihazlardaki verilere kadar pek çok unsur, boşanma sürecinde delil olarak kullanılabilmektedir. Bu blog yazısında, boşanma davalarında dijital delillerin kullanımını, dikkat edilmesi gereken hususları ve hukuki çerçeveyi detaylı bir şekilde ele alacağız.
Dijital Delil Nedir?
Dijital delil, elektronik formatta olan ve bir olayı kanıtlamak veya açıklığa kavuşturmak için kullanılabilen her türlü bilgi olarak tanımlanabilir. Boşanma davaları özelinde düşündüğümüzde, dijital deliller şunları içerebilir:
- E-postalar ve Mesajlaşma Uygulamaları: WhatsApp, SMS, Telegram gibi platformlardaki yazışmalar, eşler arasındaki ilişkiyi, tartışmaları, tehditleri veya sadakatsizlik iddialarını kanıtlamak için kullanılabilir.
- Sosyal Medya Paylaşımları: Facebook, Instagram, Twitter gibi platformlardaki paylaşımlar, fotoğraflar, yorumlar ve beğeniler, eşlerin yaşam tarzı, gelir durumu, ilişkileri veya kusurlu davranışları hakkında bilgi sağlayabilir.
- Banka Hesap Hareketleri ve Kredi Kartı Ekstreleri: Eşlerin finansal durumunu, harcamalarını, gizli hesaplarını veya diğer eşe ait olmayan kişilere yapılan ödemeleri ortaya çıkarabilir.
- Elektronik Cihazlardaki Veriler: Bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlardaki fotoğraflar, videolar, belgeler, notlar ve internet geçmişi, eşlerin özel hayatına dair önemli bilgiler içerebilir.
- GPS Verileri: Eşlerin konum bilgilerini gösteren GPS kayıtları, belirli bir tarihte nerede olduklarını kanıtlamak için kullanılabilir.
- Ses ve Görüntü Kayıtları: Eşler arasındaki konuşmaların veya yaşanan olayların ses veya görüntü kayıtları, şiddet, tehdit veya diğer kusurlu davranışları kanıtlamak için kullanılabilir.
Dijital Delillerin Hukuki Dayanağı ve Kabul Edilebilirliği
Türk hukuk sisteminde, delil serbestisi ilkesi geçerlidir. Bu ilkeye göre, hukuka aykırı olarak elde edilmemiş her türlü delil, mahkeme tarafından değerlendirilebilir. Ancak, dijital delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi ve sunulması büyük önem taşır.
- Özel Hayatın Gizliliği: Anayasa'nın 20. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi özel hayatın gizliliğini koruma altına almıştır. Bu nedenle, eşlerden birinin diğerinin özel hayatına izinsiz müdahalesi, hukuka aykırı delil elde etme olarak değerlendirilebilir. Örneğin, eşlerden birinin diğerinin telefonunu izinsiz dinlemesi veya bilgisayarına casus yazılım yüklemesi hukuka aykırı olacaktır.
- Haberleşmenin Gizliliği: Anayasa'nın 22. maddesi haberleşmenin gizliliğini güvence altına almıştır. Bu nedenle, eşlerden birinin diğerinin e-postalarını veya mesajlarını izinsiz okuması, hukuka aykırı delil elde etme olarak kabul edilebilir.
- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK): 6698 sayılı KVKK, kişisel verilerin işlenmesi ve korunmasıyla ilgili düzenlemeler içermektedir. Dijital delil elde ederken, KVKK hükümlerine uygun davranmak gerekmektedir. Örneğin, eşlerden birinin diğerinin kişisel verilerini izinsiz olarak toplaması, işlemesi veya yayması KVKK'ya aykırı olabilir.
Delillerin Sunulması ve Değerlendirilmesi:
Dijital delillerin mahkemeye sunulması sırasında, delilin kaynağı, elde edilme şekli, bütünlüğü ve doğruluğu hakkında detaylı bilgi verilmelidir. Mahkeme, delilin hukuka uygun olup olmadığını, güvenilirliğini ve davayla ilgili olup olmadığını değerlendirecektir.
Erzurum Boşanma Davalarında Dijital Delil Kullanımına İlişkin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Boşanma davalarında dijital delil kullanırken, aşağıdaki hususlara dikkat etmek önemlidir:
- Hukuka Uygunluk: Delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edildiğinden emin olunmalıdır. İzinsiz dinleme, gizlice görüntü kaydetme, özel hayatın gizliliğini ihlal etme gibi eylemlerden kaçınılmalıdır.
- Delil Tespiti: Dijital delillerin kaybolma veya değiştirilme riski olduğundan, delil tespiti yaptırmak faydalı olabilir. Delil tespiti, mahkeme tarafından görevlendirilen bir bilirkişi aracılığıyla delillerin incelenmesi ve raporlanması işlemidir.
- Bilirkişi İncelemesi: Dijital delillerin teknik niteliği nedeniyle, mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerekebilir. Bilirkişi, delilin doğruluğunu, bütünlüğünü ve davayla ilgili olup olmadığını değerlendirerek mahkemeye rapor sunar.
- Profesyonel Yardım: Dijital delil toplama, sunma ve değerlendirme süreçleri karmaşık olabilir. Bu nedenle, bir avukattan ve gerektiğinde bir bilişim uzmanından profesyonel yardım almak önemlidir.
Örnek Senaryolar:
- Eşlerden birinin, diğerinin sosyal medya hesabında başkasıyla samimi fotoğraflarını paylaşması, sadakatsizlik iddiasını destekleyen bir delil olabilir.
- Eşlerden birinin, diğerine gönderdiği tehdit içerikli mesajlar, şiddetli geçimsizlik nedenini kanıtlamak için kullanılabilir.
- Eşlerden birinin, banka hesabından yüklü miktarda para çekerek gizli bir hesaba aktarması, mal paylaşımı sırasında dikkate alınabilir.
Sonuç:
Boşanma davalarında dijital delillerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak, bu delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi ve sunulması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, deliller mahkeme tarafından kabul edilmeyebilir ve hatta hukuki sorumluluk doğurabilir. Bu nedenle, dijital delil kullanmadan önce bir avukata danışmak ve profesyonel yardım almak önemlidir.
Yasal Uyarı: Bu yazı, genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir hukuki sorunla karşılaştığınızda, bir avukata danışmanız önemlidir.